Biorezonans Nasıl Uygulanır?
Biorezonans Nasıl Uygulanır?
Biorezonans yöntemi temel olarak, doğadaki her maddenin enerjinin yoğunlaşmış hali olduğu ön kabulünden hareket etmektedir ve doğadaki her madde gibi insan organizması da farklı elektromanyetik frekanslara sahiptir. Rezonans terapileri yoluyla, insan organizmasına küçük enerkjetik dokunuşlar gerçekleştirilerek belli birtakım konularda gelişmeler sağlanabilmektedir. Biorezonans müdahaleler yoluyla, her insanın vücudunda bulunan elektomanyetik dalgalardan, sağlıksız niteliğe sahip olanları ortadan kaldırılabilmekte ve böylece vücudun kendini iyileştirme potansiyeli aktive edilebilmektedir.
Biorezonans terapilerde, kişinin fiziksel olarak tedavisi psikolojik olarak dengeli olmasıyla bağlantılı olarak ele alınmakta ve bütünsel bir bakış açısıyla, bütünsel bir sağlık ve iyilik hali hedeflenmektedir. Bu bakımdan farklı işlevlere ve etkilere sahip terapi yöntemleri üzerinden, kişiye uygulanan tedaviye destek niteliğinde gerçekleştirilen biorezonans terapilerin uygulanma yöntemleri değişiklik göstermektedir.
Yaşamın var olabilmesi için gerekli olan “Madde”, “Enerji” ve “Bilgi” üçlüsünden “Enerji” ve “Bilgi” Biorezonans terapinin ilgi ve etki alanına girer. Canlı cansız tüm maddeler atomik düzeyde sürekli foton (mümkün olan en küçük enerji dalgası) yayarak elektromanyetik bir alan oluştururlar. Bu alandan yayılan ossilasyon veya frekans denilen titreşimler saptanabilmekte ve kaydedilebilmektedir (Şekil 1). Maddenin çevresinde oluşan bu elektromanyetik alandaki frekansların tedavi amaçlı kullanılması biorezonans (=titreşim) terapinin temelini oluşturur. Burada hasta organizmanın iyileşmesi, frekanslar üzerinde taşınıldığı düşünülen ve vücut tarafından kendi enerji sistemi içine absorbe olan BİLGİ vasıtasıyla olur. Bilgi, elektromanyetik niteliktedir ve elektromanyetik titreşimler şeklinde taşınmaktadır. Vücuttaki meridyenler üzerinde akan elektromanyetik bilgi ile dışarıdan verilen bilgi arasında rezonansın gerçekleşmesi iyileşmeyi getirir… MORA-Terapide tedavi, materyal maddeler (ilaçlar, tıbbi malzemeler) yerine “elektromanyetik titreşimler (frekanslar) üzerinden iletilen bu BİLGİ” ile sağlanır. Bu bilginin kaynağı kişinin kendi bedeninden geldiği için yapılan terapide “kişinin kendine özel” olmaktadır. Hücreler arasındaki bu bilgi alışverişi ile tüm biyokimyasal yani maddesel süreçler yönetilmektedir.
Dünyadaki ilk biorezonans cihazı bu buluşu yapan Alman Bilim insanlarının isimlerinden oluşan MORA1 cihazı 1978 yılında terapi amaçlı kullanılmaya başlanmıştır.
